-
söylesene youser ne için yazıyorsun?
düşüncelerinle birini döllemek? memeler ne çok benzer egolara değil mi?
kendin gibi olanların sayısını arttırmak?
öğretmek, bilgilendirmek, aydınlatmak?
sosyal deney?
toplu yönlendirme?
ego tatmini?
söylesene youser sen ne için yazarsın?
silersen ne için silersin?
doğru yanıt nedir, sen nerede duruyorsun?
edit: eksileyecek ne var bunda dümbük? -
bir yazara soruyorlar ne icin yaziyorsun diye. yazmasaydim cildiracaktim diyor.
sahsen ben bu sebeple yaziyorum.
kendimi bildim bileli surekli dusunuyorum. bir yerde dusunceleri disa vurmak gerekiyor. hem feedback almasi acisindan hem de paylasmak acisindan.
ama dogru kitleyi bulmak zor tabi.
kendim bir blog acayim diyorum, ama ben sahsen hicbir sahsi blogu okumuyorum. burasi guzel bir sosyal mecra. simdilik. -
bir yandan unutmak, bir yandan hafizaya kazimak icin. -
birikenler taşmasın diye yazıyorum. azar azar satırlara döküp rahatlıyorum. -
daha önce pek çok farklı platformda bir sürü şey yazmıştım. sadece söyleyecek sözüm vardı ve yazıyordum.
buraya gelirken amacım yazmak değil okumaktı. okuduklarım hakkında insanlarla konuşmak, özellikle okuduklarımı yazan insanlarla konuşmak ve okuduklarımı kafamda netleştirmek vardı. bunun da tek yolu youser olmaktı. hatta özellikle yazmama kararı almıştım.
ilk geldiğimde sadece farklı bir bakış açısından ibaret de olsa okuduğumda bir şeyler öğrendiğim ya da üzerlerine okuduğumda bir şeyler öğrenmemi sağlayan entryler vardı ve hala yazılıyordu. artık o entryler youreads'in karanlık dehlizlerindeler ya da silindiler ve ne yazık ki yenileri yazılmıyor.
seçkinci bir tavrım hayatımın hiç bir döneminde olmadı, isteyen istediğini yazsın ama söylemezsem olmaz, artık sol framee nadir düşen entrylerin çoğu çöp.
burayla ilgili bir şey rahatsız ediyor beni. youreads'ten gitmekle tehdit edenlerin hadi biraz yumuşatalım ortamın bozulmasından rahatsız olduğunu ifade edenlerin bir kısmı masada ki tuzluktan farksız tiplerdi. gitseler de gitmeseler de bir önemi yoktu. ama daha usulca ya da alt tonlardan ses verenlerin bir kısmı buraya gelme nedenim entryleri yazıyorlardı. onlar bozuk attığında özgürlük yanlısı olma prensibim gereği ben sesimi çıkarmadım. dediğim gibi prensip meselesi, bu gün olsa yine sesimi çıkarmam ama yazık oldu. -
biraz olsun şu nedeni bilinmez iç sıkıntısını azaltmak,rahatlamak için.pek işe yaratamadım daha ama olsun... -
aramaya inandım.
(bkz: neden yazarız) -
kelimeler kafama silah dayadıkları için yazıyorum
ve biliyorum bırakınca kalemi (bu yüzden surları yükseltmek ve sağlamlaştırmak kapılarını kalemin önemli olabildiğince)
hareket edeceğini tetiğin... -
sevmek bir şey değil de
sevinmek kötü be,
kumruların
kumsalların
bulutların aşkına
mecburduk da yazdık
kirli sakallı sabahların namına
öylesine değil
savrulsun diye değil
yalandan değil
yazmak lazımdı
yazmasak olmazdı çünkühani bazı
içinde bir dal burkulur
yeşil için
sarı için
her morun tonunda büyüyen
sağrılar için
belki kuşlardan habersiz
kanatlar için
yol yokuş
son ilk bahar
uzun eskilerden gelme
bir içim nefes için
yazmak lazımdı
yazmasak olmazdı çünkierguvan görüldü bir zaman
sonra çıkmaz oldu sokakların alayı
mavi çakmak
fitil falan
kalabalık oldu yokuşlar
o yokuşların baladı oldu
düğün oldu hatta
serim düğün ve çözüm için
boşanmalar oldu
her sevdanın final tezi adliyeye verildi
gerisi ilam oldu
kıyılar kumrular
göçler oldu...buhurdanlar semaverler
ve nargile geyikleri
yavaş
yavaş
çok yavaş
hız'da yitirilenlerin aşkına
yavaş'ın içindeki ölü şövalyeler için
her işin bir raconu vardı
yaşamın ortaçağında
atılan adımlar vardı yavaş ve eski
bir düellodan alınmış
işte bu yüzden yazmak lazımdı
yazmasak olmazdı çünkü...sonra unutmak vardı
hatırlamak içindi bütün muallak resimler
hiç olmamış gibi yapmak
öküz öldüren bir hasrete
can dayanmıyordu ya
zaten bütün bunlar
yeni ve dayanıklı canlar içindi
dursun koyuyordular en son çocuklarının adını
üstü kalsın ikizler mesela
birisinin içinde civciv havalansa
diğeri kanat çırpıyordu istemsiz
oluyordu bunlar
ve yazmak lazımdı
yazmasak olmazdı çünkü...eski harfleri dağıtıyorduk komşularımıza
yepisyeniydiler
hepi topu bir kere kullanılmışlardı
sapa bir cümlenin içinde
hat sanatıydı gömdüğümüz uykuya
edebiyat avuntusuydu işimiz
uzak suretlerinden biriyle yapılan nef'inin
yazmak lazımdı
yazmasak olmazdı,
aslında olurdu tabii
bir sürü yazmadığımız
bir süre yazmadığımız
ama o zamanda
bakkalda hesapüstü kalmışlık oldu
siparişi unutmuşluk bakkal çırağında
hem de ekmeğin en yumurtaya banılacağı sırada
ve kapatıyoruz manasında söndürülen ışıklar oldu
hadi gidin artık makamından
kırklık bir ampul kaldı geriye...
baktık olmuyor yazmadan
baktık mesele oluyor
dimağı eşeleyen cümleler
olmuşlar
olacaklaryani bir fikrin hizasına konulacak ne varsa işte,
yazdık
ki yazmasak olmazdı
bütün bunlar
bütün bunlar içindi
gizli hüzün artıkları
kalmıştı ayrılık salonundaki
güvercinlerde manasız bir tango ciddiyeti
dans mı ediyorlar fırça mı yiyorlar
belli değil
öyle suçlu bir işti tango
arjantinde solcu gençler işkencedeyken
maradonaydı 82'de
kibrit kutusunun kapağı
vasati kırk çöptü ve
kırkının da tek tek
kendine göre sorunları vardı...çözüm bekleyen ağır meseleleri de vardı
yaprakların
kuruyorlardı saatlerini kasım patlarına
hemen ve şimdi
müdahale gerekiyordu
akarsularave ivedi
bir gülümser kelimeydi
yadırgayan
türkçedeki yerini
ama yinede yazmak lazımdı
yazmasak olmazdı...sonra hiç aklına gelirmiydi
örümceklerin sinirli bir iklime
ağ'yacakları kendilerini
ya da kuşak çatışması balıkların
pul pul gerinir diye düşünürken biz
meğer esnemeye bile takati kalmamış
yorgun bir akdeniz...
ucundan çeksen
new york'a kadar götürebilirsin
elektrikli vakumlu halı bile yıkayan sömürgeni
işte böyle bir durumdu
ve tedirginliğimiz
siren miren istemiyordu
telaşımızın gürültüsü yerindeydi
ve küt diye akşam oluyordubiz ki öğle vaktiyiz daha
rakıdan filan habersiz
ve söylemeye gerek yok
uzun
çok uzun içmeler oldu
mürakabe susamış peçetelere notlar düştük
kalktık
zeytinyağı lekesinden arta kalan
şiircik kuşunu besledik
gel gör ki üç gün yaşayabildi us pas içinde
ama olsun yine de yazdık
yazmasak olmazdı...nehirde (hiç tanımadığımız)
bir tekne için (hiç binmediğimiz)
bir şarkı (hiç duyulmamış)
bestelemeyi istersin de
hani nefesin yetmez nefsini güftelemeye
işte bu yüzden yazdık
yoksa hoşumuza mı gidiyor zannediyorsun
smokin bulutlu bir gökyüzünden söz etmek
bir kelebeğin kararsızlığını anlatmak
tırtıl kılığında...
ya da bir ateş böceğinin direnişini
yalancı aydınlıklara...
başka türlü olmuyor,
başka türlerde nasıl oluyor bilmem
ama yazmak lazımdı işte
yazmasak olmazdı çünki! -
yazmak kendini ifade ediş biçimidir. yazar yazdığında ancak kendini, kendi hayalini, kendi kurgusunu yazar. bazen kendini; içini ve dışını anlamak için yazar, bazen kendini; içini ve dışını anlatmak için, bazen ise kendi gibilerin sayısını arttırmak için.
seçilen her kelime kendisi içindir. seçtiği kelimeler asimetriktir ve başka başkadır ki hem kendi hem de başkası için anlaşılır olsun. bir kelimeyle kim neyi anlatabilirki zaten.
bana neden yazdığını söyle, sana kendi var oluş nedenini kendi gözünden anlatayım.